Bu sokaklar acıya kardeş olur Yaralar kapanmıyor Mezar taşlarına bak Toprak kan olur Duvarların dili olsa konuşsa Benim acı öyküme karanlık çöker yine
Dağlanmadan kapanmazdı acısıyla anladım Bak yaram bi çareydi kimseye anlatamadım Dökülen yaşlarımla soluk çiçekler açtırdım Kaç kapıyı kapattım ah kaç kadeh kırdım
Dilim söylemese de aklım bana haykırdı Anlattıklarım dinleyebildiği kadar mıydı? Sustuklarımın yükünden sırtım ağrıdı Bağırsam sesim saçlarını okşar mıydı?
Deniz gözlerinden terk-i diyar ederken ben Lebi derya yelkenlerim okyanusa tezattı Senle tamamlanan kalbim avuçlarındayken Her zerrem ufkunda güneş oldu battı
Zamanım daraldı bileklerime saatler kala Aklım karardı elim kara toprak altında Gölgeler duaya karışır musalla taşında Üstüme gelen duvarlar sanki mezar taşından
Bu sokaklar acıya kardeş olur Yaralar kapanmıyor Mezar taşlarına bak Toprak kan olur Duvarların dili olsa konuşsa Benim acı öyküme karanlık çöker yine
Bıçak sırtı gibiydi alıp verdiğim nefesim Acılarla doldu hep kırık göğüs kafesim Ölüm yaşam arası kabus gibi düşlerim Kazarım bu toprağı kan içinde ellerim
Feda etsen de kendini dönmez yitirdiklerin Ne ben cehennemim ne de Çukur benim cennetim Bu devran dönse bile yetmez acı gülüşlerim Benim döndüğüm gündür bitişi bu kıyametin
Deniz gözlerinden terk-i diyar ederken ben Lebi derya yelkenlerim okyanusa tezattı Senle tamamlanan kalbim avuçlarındayken Her zerrem ufkunda güneş oldu battı
Zamanım daraldı bileklerime saatler kala Aklım karardı elim kara toprak altında Gölgeler duaya karışır musalla taşında Üstüme gelen duvarlar sanki mezar taşından
Bu sokaklar acıya kardeş olur Yaralar kapanmıyor Mezar taşlarına bak Toprak kan olur Duvarların dili olsa konuşsa Benim acı öyküme karanlık çöker yine ...