Her şeyi tam değil yarım dile,
Anlamı yok uyarımın bile
Bozuk geliyor aşk tadın dile
İlginç, yok bir mezarım bile
Işıklar sönük,
Kendime bakamıyor haldeyim
Sırtım aynaya dönük,
Bir kaldırım önü,
Üzerime basıyor banktayım ölü
Yaşlıyım hatta bunağımda
Kelimeler eziliyor dudağımda
Sanki ne borçluyum sana
Hak etmedim
Mutsuzum mutluluk durağında
Çift kişilik oda tek kişilik aşk
Uyanma diye hep sessiz olup,
Kaç gece bu kahrı gönlüme attım
Şimdi biraz sessiz olun
Uyumak basit unutmak zor
Dilerim aşk sana yolluk olur
Beni unutursan bunu bana da bir anlat
Belki karanlığa pusulam olur
Kırılıyor sabrın fay hattı
Sana ne yaşattım bunu yaşattın?
Ve kır bahçelerine benzeyen evimin
Bu gece bir yerine yaş aktı
Daha bu yüzle tanışmadım
Her kare giz, sana akar kanım
Ben kimseye bu denli yakışmamışken
Bu sana yakışmadı
Dur, zararım kendime
Dokunamam asla biliyorsun
Kırgınım ne olur bilinmez ama
Gözümden yaş diye düşüyorsun
Senin olsun yarınlar
Bırak kalsın yanına
Mahşerde buluşur söyleşir aşk
Yaşıyorum uçurum kıyısında
Hasretimin dili olsa da konuşsa
Varsın ama yoksun
Belki bekleniyor ya da bekliyorsun
Pişmansın, belki saklanıyorsun
Olsun, yine de yoksun
Bu evin içi hep kış bitkileri
Bu sana son tepkilerim
Haydarpaşa garı eski biletleri
Yırt,
Bu gece kanlı bileklerim
Hangi sona sevinir aşık?
Her sona ayrı bir yük koyuyorsun
Acıları tüketince mi doyuyorsun,
Koşamıyorum çok yoruyorsun.
Ellerin kirli bir kibrit
Beni yakıyor kıyıyorsan bana
Bedenim değil ruhum dimdik
Ne verdin geri soruyorsun bana?
Sahte yüzlerin yansıması
Dünya dönüyorsa acınası
Coğrafyamın yüzü, kaçamadığım
Koskoca gezegenimde haritasın
Sen deprem sonrası artçım
Gündüz, gecem, inatçım
Sevgim, soframa aşçım
Bu gece gözlerim hayli sabahçı
Öl dedin ölmeyen acılara
Ama ölüyor ölmeyen acılar dahil
Ölmeyen acı da ölüyorsa
Ölmeden ölümümü gözledin ahir
Zorlar üzülmek üzeni
Bu yollar bitmeli güzelim
Avuçların içine dünya dökerim
Atlasım ol gel dünya güzeli.