Seni özlemiyor değilim ha
Sadece yollarını gözlemiyorum
Düşlerimin bahçesinde kaç çiçeğin
Katilisin
Bilsen, başka bir şey söylemiyorum
Hırs fazla zararlıdır hırslanana Yağmur ıslanana, ilişki kıskanana
Dayanmaz iki topuğum hızlanana
Ve sen bu şehre geç gelen bir yağmursun ıslanamam
Umarım mutlu olursun, kaf dağından inip
Bir yıldönümü kutlar, inandırır aşka biri
Ve gelir hizasına gözlerinin, aşk kadehi
Ben bile beni unuttum, bu başka biri
Sanırım çok önceden yalnızlığa vardı meyilim
Ben hiç bir sorunun cevabı değilim
Bir kağıt, bir kalem, bir çay kuru bir akşam
Ülkenin duvarlarında ismi yazan deliyim.
Elimde kalem, kulağında nağmeler var
Daha bir balıkçı oltasında yakan kalmış
Bu his derin, sırtıma batan sarnıç
Şu mendili al sil dudaklarında yalan kalmış
En çok aç kalan ilk önce tadanlarmış
Günleri unuttum demek ki sorun zamandaymış
Bu his dersin, sırtıma batan sarnıç
Şu mendili al sil dudaklarında yalan kalmış
Seni özlemiyor değilim ha
Sadece çok yoruldum bir nevi emekliyim
Gelmeni beklemiyorum zaten hep evdeyim
Hep evde olmam sana gel demek değil
Odalarında saklıyım,
Süpürür belki bir gün kırıntıları atarsın
Mağlubiyeti kabul ettim isteyen kazansın,
Seni benden ayrı kılan aklın utansın
Boranım bundan ki sensizliği baz alıp
Özlemi biz dolu bir 70’lik süsü masamın
Ateşim sönmez, bunu anlayalım
Ve eşlik eder acıma Kül’ü Adrian’ın
Yolda kalırsak üşenmez iteklerim
Yoruldum beklemekten gelmeni
Bilinmezin ortasında kurşunlandı duygularım
sana bölünmüş bilinmeyen denklemim
Elimde kalem, kulağında nağmeler var
Daha bir balıkçı oltasında yakan kalmış
Bu his derin, sırtıma batan sarnıç
Şu mendili al sil dudaklarında yalan kalmış
En çok aç kalan ilk önce tadanlarmış
Günleri unuttum demek ki sorun zamandaymış
Bu his dersin, sırtıma batan sarnıç
Şu mendili al sil dudaklarında yalan kalmış.