Umudum bitmedi bak, hep aynı devam eder
Tavanı rutubet kokan adam ve nevaleler
Yağmurun damlalarını güç olsa da hesap eden
Boş bir adamı oynuyorken zor gelir mesafeler
Gecenin arzuhali sisli bir cam
Elimde okka divit, üstümde güçlü nidam
Maziye dönük boyası akıp duran şirin binam
Sanki tanıdık ve sanki yabancı gibi siman
Sessizce mesafelere tutunmak
Omzum ağır, yine de sen gel bana tutun bak
Ayın hilal evresi, hafifçe yokluyorum gökyüzünü
Bulutlar rahatsız bu durumdan
Boyası fuşya rengi ipek günün, ton atlayıp
Omzuma yüklediğim şu sevgi işini son hattayım
Ben sana açım huzur biraz bende konaklayın
Bi bankta oturdum, gri montla Konak'tayım
Kısalmıyor yollar
Büyüsen, yürüsen, düşünsen ayrı bir dert
Ne yapsan kavuşmuyor kollar
Ne desem, ne bilsen, bilmesen ayrı bir dert
Aradan zaman geçti, kalktım o banktan
Hafif adamlarımla yürüyorum yüzüme çarpan
Şu lanet gibi fırtına ne, anlat bana kaptan
Birkaç anlık mutluluğa ben güneşi satmam
Neyse sonunda umduğum durak
Karşımda milyonlarca kalp var bugün hep aynı duran
Onlarla ilgilen dost, sen beni bırak
İzmir'i sevdirdiğini bilmiyordu Burak
Şu an dünyayı tanımladım sepya mavisi
Eğer kalbin bile küsse sana yok tedavisi
Bu yüzden yorgunum kadınım, bunun yok bahanesi
Sen ki gözbebeğim, eşim, bil daha nesin
Çıkarsa bir daha sesim, emin ol kavgam olur
Merak etme huzuru tutarsam, bir yere salmam onu
Bir gün, gün batımında yaklaşırsam kıyılarına
Isteğim bir sen, bir de gitmek için sandal olur
Kısalmıyor yollar
Büyüsen, yürüsen, düşünsen ayrı bir dert
Ne yapsan kavuşmuyor kollar
Ne desem, ne bilsen, bilmesen ayrı bir dert
Her dakika umutlarımı yitirdiğimi,
Yalnızlığa soyunduğum bir gün kendimi bitirdiğimi,
Neyse, düşünsene bulutların seni getirdiğini.